Skip links

Besin Alerjisi

BESİN ALERJİSİ

 

Yaşa göre alerjik özellik gösteren besinler

Yaş Yaygın Az yaygın Nadir
0-3 yaş Süt

Yumurta

Balık

Fındık

Yerfıstığı

Buğday

Soya

4-15 yaş Yumurta

Fındık

Fıstık

Süt

Balık

Susam

Ayçiçeği çekirdeği

Buğday

Soya

Acı bakla

Bezelye

Fasulye

Yetişkinler Fındık

Fıstık

Kabuklu deniz ürünleri

Balık

Susam

Ayçiçeği çekirdeği

Süt

Buğday

Yumurta

Soya

Acı bakla

Fasulye

Bezelye

Besin alerjenleri ile çapraz reaksiyonlar*

Yaygın besin alerjenleri Çapraz reaksiyon
Yumurta Tavuk eti
İnek sütü Biftek ya da Dana eti

Keçi sütü

Biftek Kuzu eti
Balık Diğer balık çeşitleri
Fıstık Baklagiller (Mercimek hariç)

Kabuklu Kuru Yemişler

Soya Fasulyesi Baklagiller
Buğday Diğer Tahıl Tohumları
Kabuklu Kuruyemişler Diğer Kabuklu Kuruyemişler

 

Besin alerjilerinin yaygın belirti ve bulguları

GI sistem Deri Solunum sistemi
Bulantı, kusma

Karın ağrısı veya kramp

İshal

Dudaklar, dil veya ağızda kaşıntılı şişlik

 

Ürtiker veya anjioödem

Egzama

Yüzde kızarıklık

Kırmızı kaşıntılı döküntü

Burun akıntısı, hapşırık

Burunda tıkanma, kaşıntı

Öksürük

Hırıltı

Nefes darlığı

 

 

Bağışıklık sistemi tarafından bir besine yönelik olarak başlatılan, daha önce duyarlı hale gelmiş bir kişinin, duyarlı olduğu alerjenle karşılaşması sonrasında ortaya çıkan aşırı duyarlılık reaksiyonudur. Bu reaksiyon ile solunum, dolaşım veya ciltte farklı belirtiler ortaya çıkar. Besinlerde bulunan alerjenler anaflaksi gibi ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Anne karnından başlayarak bebeklikten ergenliğe kadar tüm yaş gruplarını etkilemektedir. Alerjisi olan kişilerin beslenmesine çok küçük yaşlardan itibaren dikkat edilmeli, alerji nedeni ile diyetten çıkarılan besinlerin yetersizliğine engel olunmalıdır.

Besine karşı gelişen istenmeyen reaksiyonlar toksik ve toksik olmayan olarak ikiye ayrılabilir. Toksik reaksiyonlar, yeterli miktarda toksinin alınması ile herhangi bir kişide ortaya çıkabilir. Toksik olmayanlar ise kişinin duyarlılığına bağlıdır. İmmünolojik olanlar “besin alerjisi”, immünolojik olmayanlar (fizyolojik mekanizmalar) “besin intoleransı” olarak tanımlanmaktadır (laktoz intoleransı).

İmmünolojik reaksiyonlar;

  • IgE aracılı olanlar;

Besin alımından kısa süre sonra belirti verir; ağızda kaşınma, dudak ve dilde şişme, kusma, ishal, karın ağrısı, ürtiker, egzama, anjioödem, nefes almada zorluk, kan basıncında düşme ve hayatı tehdit eden anaflaksidir.

  • IgE aracılı olmayan (gecikmiş tip veya hücre aracılı)

Besin proteinine bağlı enterokolit, enteropati, Çölyak hastalığı, proktokolit hücre aracılı reaksiyonlara örnek olarak verilebilir.

  • Miks (karışık) tip

Alerjik gastroenteropatiler (eozinofilik özefajit/gastroenterit) karışık tip reaksiyonlar için örnek olarak verilebilir.

 

Besin alerjilerinden korunmayı sağlayan tedavi türü bulunmamaktadır. Alerji oluşturan besinin diyetten çıkarılması ve belirtilere yönelik tedavilerin uygulanması gerekmektedir.

Alerjen besinlerin içindeki alerjen proteinler iki grupta sınıflandırılmaktadır. Birinci grup Çok küçük molekül ağırlığına sahiptirler. Bunun yanında sıcaklık, asit ve sindirim enzimlerine dayanıklı suda çözünebilme özellikleri nedeniyle daha tehlikelidirler. İnek sütü proteinleri (kazein ve whey), yumurta proteini (yumurta beyazındaki ovomukoid) ve kabuklu deniz ürünü proteini (tropomyozin) örnek olarak verilebilir. İkinci grup sıcaklığa duyarlı ve sindirilebilir özelliktedirler. Çilek, elma gibi meyve alerjenleri bu gruptandır.

Besinlerin alerjik özellikleri ısıtma ve pişirme ile değişebilmektedir. Pişirme (sıcaklık) ile sebze ve meyvelerdeki alerjenlerin yapıları bozulmakta, alerji yapma etkileri kaybolmaktadır.

İnek sütü protein alerjisi

Küçük çocuklarda en sık görülen alerji türüdür. Süt içildikten kısa süre sonra ortaya çıkabildiği gibi (IgE aracılı) birkaç gün sonra (hücre aracılı) alerji belirtileri ortaya çıkabilir. Cilt ve sindirim sistemine ait bulgular ön plandadır. Süt alerjisi olan çocukların %75-80’inin 3-5 yaşına geldiğinde alerjinin geçtiği bildirilmektedir.

Süt alerjisi olan kişilerin inek sütü, tereyağı, peynir türleri, yoğurt, ayran, krema, puding, dondurma, kremalı tatlılar, şekerlemeler gibi süt içeren besinleri tüketmemeleri gerekmektedir.

Laktoz intoleransı ise bu durumdan farklı olup, sütte bulunan laktozu sindirecek enzim olan laktazın yetersizliği veya hiç olmamasına bağlı olarak gelişir. Bu kişiler süt içtikleri zaman gaz şikayetleri, mide krampları yaşar ve ishal gelişir.

Yumurta alerjenleri

Çocuklarda en fazla besin alerjisine neden olan yumurta hem doğrudan tüketildiği hem de çoğu hazır yiyeceklere eklendiği için diyetten çıkarılması oldukça zordur. Yumurta beyazında ve yumurta sarısında ayrı ayrı alerjen proteinler yer almaktadır.  Tüketimden sonra yarım saat içinde ciltte kızarıklık görülmektedir.

Tahıl alerjenleri

Günlük enerji gereksinimini karşılamada en sık kullanılan besinlerdir. Buğday alerjisi fırıncı astımı olarak bilinen ve un tozunun solunması ile ortaya çıkabilmesi nedeniyle diğerlerinden farklıdır. Buğday alerjisi olanların diyetlerinden buğday içeren un türleri, bulgur, ekmek türleri, makarna ve nişasta türleri içeren besinler çıkarılmalıdır.

Balık ve deniz ürünü alerjenleri, yağlı tohum alerjenleri, soya alerjenleri, gıda katkı maddeleri sağlık üzerine etkili olabilen alerjen türleridir.

Diyet tedavisi

Temel amaç belirtilere yol açan besin veya besinlerin saptanarak diyetten çıkarılmasıdır. Diyetten çıkarılan besinin bilmeden alınması ve eksikliği gelişebilecek ögelerin karşılanması önemli sorunlardır. Örneğin süt ve süt ürünlerinin diyetten çıkarılması en önemli kalsiyum kaynağının kesilmesi anlamına gelmektedir ve ek kalsiyum verilmelidir.

Sadece anne sütü alan bebeklerde besin alerjisi düşünüldüğünde olası alerjen anne diyetinden çıkarılmalıdır ve yanıt olup olmadığı gözlenmelidir. Annede diyetten besin çıkarılması kademeli olarak yapılmalıdır. Birden fazla besin alerjisi olup tümünün anne diyetinden çıkarılması mümkün olmayabilir veya çeşitli nedenlerle anne tam dite uymamış olabilir. Bu durumda ileri derecede hidrolize edilmiş veya aminoasit içeren formülalar kullanılabilir. Bu formülalar bebek süt proteinini tolere edinceye kadar (genellikle bir yaş) veya süt proteinine ihtiyacı kalmayıp protein ve besin ihtiyacını diğer ürünlerden sağlayana kadar devam edilir.

İmmünoterapi

Besinlerden kaynaklanan alerjik reaksiyonlarda etkinliği azdır.