Skip links

Akut Hepatitler

KC vücudun en büyük ve en önemli metabolik organıdır.

Organın ana yapısını hepatosit oluşturur.

  • Karbonhidrat, protein, lipid metabolizmasını düzenler
  • Albumin, pıhtılaşma faktörleri ve enzimlerin sentezini gerçekleştirir
  • Birçok ilaç ve kimyasal maddenin metabolizmasını ve detoksifikasyonunu sağlar
  • Safra üretimi, regülasyonu ve sekresyonu ile metabolik ürünlerin safra yolu ile atılımı sağlanır

Karaciğer Kupffer hücreleri, mikroorganizmalar ve yabancı maddeler için bir filtre gibi immünolojik görev üstlenirler.

Viral hepatitler tüm dünyada yaygın olarak görülen ve ülkemizi de yakından ilgilendiren önemli bir sağlık sorunudur.

Karaciğer fonksiyonunun iyi yorumlanması tanı ve prognoz açısından önemlidir. Klinik ve laboratuvar bulgular çoğu kez örtüşmez. Farklı patolojiler karaciğerin değişik fonksiyonel bölümlerini daha fazla etkiler.

Hepatit A (HAV) virüsünün sosyo-ekonomik durumu farklı toplumlarda insanların %70-90’ını enfekte ettiği, Hepatit B virüsü (HBV) ile karşılaşma oranının dünyanın değişik yerlerinde %10-90 arasında bulunduğu ve HBV taşıyıcılarının sayısının tüm dünyada 400-500 milyon olduğu, hepatit C virüsünün (HCV) ise yaklaşık olarak tüm insanların %1’ini etkilediği göz önüne alınacak olursa insanların büyük bir çoğunluğu yaşamları boyunca değişik hepatit virüsleri ile karşılaşabilmektedir

Bu karşılaşma A ve E tipi viral hepatitlerde nadiren ağır seyredip, genellikle iyileşip kronikleşmeye yol açmaz iken; B, C ve D tipi viral hepatitler değişik oranlarda kronikleşmeye yol açarak, siroz ve karaciğer kanseri gibi arzu edilmeyen tablolara yol açabilmektedirler.

Hepatit karaciğer dokusunda inflamatuar hücrelerin izlenmesiyle karakterize karaciğer hasarı olarak tanımlanmaktadır. Kendi kendini sınırlayabildiği gibi karaciğerde skar oluşturabilecek progresyon gösterebilir. Akut hepatit 6 aydan kısa süren hastalıkları ifade etmek için kullanılırken, kronik hepatit terimi daha uzun süren klinik durumlar için kullanılmaktadır

Hepatit virüsleri olarak bilinen bir grup virüs dünyada karaciğer hasarı olan vakaların büyük çoğunluğundan sorumludur. Hepatit alkol gibi toksinlere otoimmun hastalıklara veya diğer enfeksiyonlara bağlı olarak da gelişebilir. Etkilenen kişilerde hastalık oluşturmadan (subklinik) seyir gösterebildiği gibi ağır (semptomatik) seyir göstererek zaman içerisinde kalıcı karaciğer harabiyetine neden olabilir.

Akut hepatit nedenleri;

  • Viral Hepatitler: Hepatit A, B, C, D, E, G (vakaların %90’ından fazlası), Herpes simplex virüsü, Cytomegalovirus, Epstein-Barr virüsü, Yellow fever virüs, adenovirüs
  • Diğer enfeksiyonlar: Toxoplasma, Leptospira, Q fever, kayalık dağlar lekeli humması
  • Alkol
  • Toksinler: Amanita(mantar), CCl4, asafetida
  • İlaçlar: Parasetamol, Amoksisilin, anti tüberküloz ilaçlar, Minosiklin ve diğerleri
  • İskemik hepatit
  • Hamilelik
  • Otoimmun hastalıklar (SLE)
  • Metabolik hastalıklar (Wilson hastalığı)

Kronik hepatit nedenleri;

  • Viral Hepatit: Hepatit B, Hepatit D, Hepatit
  • Otoimmun hepatitler
  • Alkol
  • İlaçlar: Metil Dopa, Nitrofurantain, İzoniazide, Ketokonazol
  • Alkole bağlı olmayan Karaciğer yağlanması
  • Herediter hastalıklar: Wilson hastalığı, alfa-1 antitripsin eksikliği
  • Primer biliyer siroz ve primer sklerozan kolanjit gibi nadir izlenen kronik hepatitler

Akut viral hepatit hastaları değişik klinik tablolar ile başvurabilirler.

Asemptomatik seyir virüs tipine bağlı olarak değişmekle beraber yaklaşık %70’in de görülür. Yaş arttıkça semptomatik seyir daha fazla görülür. Rastlantısal olarak yapılan kontrollerde karaciğer fonksiyon testlerinde AVH ile uyumlu bozulmanın görülmesi ile tanı koyulur. Hepatit B virüsüne bağlı olan hepatit gelişen asemptomatik seyirli olgular daha fazla kronikleşmeye eğilimlidir.

Tipik olarak sarılık bulgusu olan semptomatik hastalar da;

Kuluçka dönemi: Virüs tipine göre (HAV ’de ortalama 4 hafta, HBV’de 2-6 ay gibi) değişen kuluçka süreleri vardır.

Prodromal dönem: Özgül olmayan yakınmaların bulunduğu sarılık öncesi 3-4 gün süren prodromal dönemde halsizlik, bulantı- kusma, iştahsızlık ve sağ üst karın bölgesinde ağrı görülebilir.

A tipi hepatitin prodromal evresinde grip (influenza) benzeri bir tablo (ateş, kas ağrıları, iştahsızlık, halsizlik, bulantı, kusma) görülebilir.

B tipi hepatitin prodromal evresinde “serum hastalığına benzer sendrom” görülebilir. Sarılıktan yaklaşık 1 hafta önce ortaya çıkan ateş, döküntüler (ürtikeryal veya çocuklarda papüler akrodermatit- Gianotti hastalığı) ve eklem tutulumu (artropati) (simetrik, gezici olmayan, küçük eklemleri tutan) ile karakterize bir tablodur. Dolaşan immün komplekslere bağlı olarak gelişmektedir.

Sarılık (ikterik) dönem: Tüm etkenlerin klinikleri birbirine benzerdir. Prodromal dönem göz aklarında sararma, idrar renginde koyulaşma ve dışkı renginde açılmanın (akolik dışkı) başlaması ile sonlanır. Prodromal evredeki yakınmalar azalır. İkterik dönemin ilk günlerinde 1-2 gün süren kaşıntı olabilir. Tıkanıklığa bağlı (mekanik) ikterlerde kaşıntı gittikçe artarken, akut viral hepatitlerde sadece 1-2 gün sürer. Genel bir kural olarak ikter ne kadar fazla ise iyileşme süresi o kadar uzundur.

Bu dönemde fizik muayene ile olguların %50-80’inde karaciğerde büyüme (hepatomegali), %25’in de ise dalakta büyüme (splenomegali) saptanır. En ciddi seyir Delta süperinfeksiyonuna bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Hepatit C’ye bağlı olgularının sadece %25’i ikterik seyretmektedir. Buna karşılık E tipi AVH olgularının ise tama yakını ikterik seyretmektedir.

Normalden uzun süren (yaklaşık 2-6 ay) ikterik evre izlenen sıklıkla hepatit A virüsüne bağlı gelişen uzamış kolestazlı hastalarda sonuç tam iyileşmedir.

Bazı hastalarda başlangıçtaki tablonun daha hafif şeklinin tekrarlaması ile karakterize relapslarla seyreden hepatit hastalarında da sonuç iyileşmedir.

En kötü tablo (fulminant hepatit) hızla gelişen karaciğer hasarına bağlı karaciğer yetmezliği sonucu gelişen beyin hasarıdır(ensefalopati). Yaş arttıkça ölüm oranı artar. Hepatit D virüsüne bağlı yüksek mortalite daha çok süperinfeksiyonu takiben ortaya çıkar. Hepatit E virüsüne bağlı nadir görülmesine karşın, gebe kadınlarda özellikle 3.trimenstrde %10- 20 sıklığında rastlanmaktadır.

İyileşme dönemi: Genellikle 1- 4 hafta sürer. İyileşme den anlatılmak istenen tüm yakınma ve bulguların gerilemesi (klinik iyileşme), karaciğer fonksiyon testlerinin normale dönmesidir.  Genellikle ikterin başlamasından sonra transaminazlar ve bilirubin değerleri 1- 3 ay içinde tamamen normale döner (biyokimyasal iyileşme). Serolojik olarak da yaklaşık 2- 3 ay içinde serokonversiyon gelişerek antijen kaybolup, antikorlar oluşur (virolojik iyileşme). Son olarak da karaciğer histolojisinde düzelme ile hastalığın iyileşme dönemi tamamlanır (histolojik iyileşme).